Akdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, Fatih Paşa Camii’nin terör saldırısında yakılmaya çalışılmasını lanetlediğini bildirdi.
Diyarbakır’daki ilk Osmanlı eseri olan Fatih Paşa Camii’nin 1516-1521 yıllarında Bıyıklı Mehmed Paşa tarafından yaptırılmış çok önemli bir eser olduğunu ve asırlardır halka hizmet verdiğini aktaran Akdoğan, şunları kaydetti:
“2009 yılında restore edilen cami, tarihinde böyle alçak bir saldırıya maruz kalmamıştır. Bölücü terör örgütünün çıkardığı yangında caminin asırlık orijinal kapısı ve kepenkleri yanmış, duvarları hasar görmüştür. Bu olay bir kez daha bölücü terör örgütünün milletin kutsallarına, tarihe ve sanata savaş açtığını göstermiştir. Diyarbakır’ın sembollerinden biri olan bu tarihi-kutsal mekanın böyle bir saldırıya maruz kalması şehre ve şehir halkına dönük büyük bir saygısızlıktır.”
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybettiği olaya konu olan Dört Ayaklı Minare’nin de benzer şekilde örgütün tahribine uğramış bir eser olduğunu ve merhum Elçi’nin “insanlığın mirasıyım, mirasına sahip çık” sloganıyla bu olaya tepki gösterdiğini anımsatan Akdoğan, geçen yıl restore edilen minarenin de terörün hedefi haline gelmesinin örgütün insanlık mirasına savaş açtığını gösterdiğini vurguladı.
Akdoğan, diğer tarihi eserler gibi bu iki eserin de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ivedilikle restore edileceğini belirterek, “Camileri ve kutsal mekanları örgütsel amaçlarla kullanmaya çalışan veya tahrip eden bölücü terör örgütü, kirli elini milletin kutsallarından çekmelidir. Cami, minare gibi tarihi eserlere savaş açan anlayışa en güzel cevabı inanıyorum ki Diyarbakır halkı verecek ve şehrin nişanesi haline gelen kutsal mekanlarına sahip çıkacaktır” değerlendirmesinde bulundu.