Yurtiçi yerleşikler, erken seçim ihtimalinin yükseldiği, Türkiye’ye yönelik güvenlik endişelerinin arttığı ve ABD Merkez Bankası’nın faiz artırımının yaklaşıyor olmasının doların küresel piyasalarda değerlenmesine destek verdiği bir ortamda liranın dolar karşısındaki değer kaybının devam edeceği beklentisiyle döviz portföylerini koruyorlar.
Geçmiş yıllarda dolar/TL’deki yükselişlere ellerindeki dövizi satarak tepki veren döviz tevdiat hesabı (DTH) sahipleri, kurda yukarı yönlü gidişin henüz sona ermediği beklentisiyle bu defa daha temkinli bir duruş sergiliyor.
Küresel krizin başladığı 2008 yılında kurdaki sert yükselişe dört ay gibi bir sürede 20 milyar dolarlık satış yaparak tepki veren yurtiçi yerleşikler, 2013 yılında kurda yaşanan benzer yükselişe ise satış yerine nette döviz alımı yaparak karşılık verdiler.
Bu trend 2014 ve 2015 yıllarında da devam ederken bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin DTH miktarı 2013’te 123 milyar dolardan 2014 sonunda 143 milyar dolara 2015 ilk yarısı sonunda ise 90 milyar dolara yükseldi. Bankacılar sadece bireysel yatırımcılar bazında bakıldığında ise 2013’te döviz mevduatlarının 85 milyar dolardan 2014 sonunda 90 milyar dolara bugün ise 100 milyar doların hemen altına kadar yükseliş olduğunu belirttiler.
TEB Yatırım Stratejisti Erkin Işık, “Lokaller TL mevduat getirisinin biraz üzerinde getiri sağlayan swap faizlerinden de eskiye oranla daha çok yararlanıyor olması DTH rakamlarını biraz yükseltiyor. Ancak bir dolarizasyon eğiliminden de söz etmek mümkün. Sebebi hem global hem de yerel nedenlerden dolayı gittikçe zayıflayan risk iştahı. Hem Fed beklentileriyle dolarda bir güçlenme eğilimi var hem de iç ve güvenlik ve siyasi endişeleri etkenler olarak sayabiliriz.” dedi ve ekledi:
“İç gelişmelerin bireysellerin döviz tutma isteğinde daha belirgin bir etkisinin olduğunu düşünüyorum. İçeriye yönelik endişeler biraz azalırsa mesela erken seçim ihtimali kalkarsa DTH’larda biraz çözülme gelebilir.”
DOLARDA LEHMAN ETKİSİ
Lehman Brothers’ın batışıyla başlayan kriz sırasında, Temmuz-Ekim 2008 döneminde dolar, 1.14 TL seviyesinden 1.50 TL’nin üzerine çıkmıştı. TL’nin dolar karşısında yüzde 25 değer kaybettiği söz konusu dönemde, bankacılık sektöründeki toplam döviz tevdiat hesaplarının büyüklüğü (bireysel ve kurumsal) 20 milyar dolar azalarak 91 milyar dolara gerilemişti.
Yabancı para cinsi mevduatta dolar bazında 2014’te yüzde 2.4 artış olduğunu 2015’ten bugüne ise artışın yüzde 14’e ulaştığına dikkat çeken Oyak Yatırım Bankacılık Analisti Aykut Ahlatcıoğlu,”TCMB’nin en çok çekindiği konu TL’nin volatilitesi, bu volatilite aşağı inmediği sürece döviz cinsi mevduatta erime de görmemiz kolay değil. Seçimin ardından kurun 2.55’ten önce 2.80’e yükseldiği ardından 2.63’e gerileyip şimdi yeniden 2.80’e yaklaştığı bir piyasadan bahsediyoruz” dedi.
Ahlatcıoğlu fiyatlama davranışlarının dolardaki seyre endekslenme eğilimi ihtimalinin önemli bir risk unsuru olduğuna dikkat çekerek, “Burada esas önemli konu mevduatların tutulduğu para birimi değil. Esas soru küçük tasarruf sahiplerinin süreklilik arz edecek şekilde dövize yönelme olasılığı. 2000’li yıllarda yapılan reformlar öncesi en basit işlemlerin bile dolarla yapıldığı döneme geri gidilir mi endişesi… Şuan böyle bir eğilim var denilemez ancak döviz cinsi mevduata geçişin bu aşamada mutlaka dikkatle izlenmesi gerekiyor.”
TL yılbaşından bugüne dolar karşısında yaşadığı yaklaşık yüzde 16 değer kaybı ile gelişmekte olan ülke para birimlerini arasında Brezilya’nın ardından en kötü performansı gösteren para birimi oldu. Son bir yılda TL’deki değer kaybı yüzde 22’yi aşarken analistlerin de dikkat çektiği üzere kurdaki her iki yönlü dalgalanmalar da sert oldu.
YERLİ YATIRIMCI DOLARDA KALMAYA DEVAM EDİYOR
TCMB’nin bugün yayımladığı verilere göre yurtiçi yerleşiklerin toplam yabancı para cinsi mevduatları 31 Temmuz itibarıyla 155 milyar dolar seviyesinde yer alıyor. 26 Haziran 2015’te görülen 160 milyar dolar tarihi en yüksek seviye olma özelliğini koruyor.
Öte yandan Reuters’ın görüştüğü bireysel bir yatırımcı ise henüz elinde bulundurduğu dolardan TL’ye geçmek için erken olduğunu belirterek, “Şu ana kadar hangi seviyeler konuşulduysa bu seviyeler test edildi. Önce 2 ardından 2.5 şimdi 3. Beklentiler arasında kısa vadede 3 seviyesi varken henüz bir hükümet kurulmamışken neden TL’ye geçme ihtiyacı duyayım ki?” dedi ve ekledi:
“En iyi ihtimal bile sene sonunda 2.5 lere işaret etmiyorken hükümetin kurulma sürecini, Fed’i beklemek ki bunların hepsine yönelik beklenti TL’nin daha da değer kaybedeceği yönünde, yani 3 seviyesini beklemek potansiyel getirisi açısından kabul edilebilir bir risk” dedi.
Reuters’ın 40 kurumun katılımıyla gerçekleştirdiği son anketine göre dolar/TL’nin önümüzdeki bir yılda 2.90’a yükselmiş olması bekleniyor. Anket beklentileri arasında yükselişin 3.25’e kadar ulaşabileceği beklentileri de yer alıyor