– Polikistik over sendromu (PKOS) hormonal bir bozukluk mu? Nedenleri neler?
Üreme çağındaki kadınlarda sık görülen bir hormonal bozukluktur. Tanısı ve nedeni konusunda hala araştırmalar devam etmektedir.
POLİKİSTİK OVER SENDROMU DİYETİ
– Birinci hedef ideal vücut kitle indeksini tutturmak ve onu korumak olmalıdır.
– Aşırı kilolu veya obez sayılan kiloda olanlar günlük kalori alımını kısıtlamalı ve hem yapay hem doğal şekerli gıdalardan uzak durmalıdır. Yaz meyvelerini sağlıklı gıda sınıfında kabul ederek bol tüketen kadınlar kalori hesabı yaptıklarında çok fazla kalori aldıklarını görebilirler ve kan şekeri seviyelerini hızlı şekilde yükselttiklerini bilmelidirler.
– Protein içeren gıdalar ve taze sebze yemekleri ve salatalar tüketilmelidir. Hamur işi yiyecekler, pilav, makarna, kek, kurabiye, dondurma, meyve suları gibi gıdalar hızlı ve kolayca alınan kalori bombaları olup, kilo kontrolünü ve kilo verilmesini güçleştirir hatta imkansız kılarlar.
– Az miktarda zeytinyağı eklenmiş salatalar, domates, salatalık gibi yiyecekler çok az kalori ile tokluk hissine ulaşmayı sağlar, ızgara etler ile günlük protein ihtiyacı da karşılanabilir.
SİVİLCE VE AŞIRI TÜYLENME İLE KENDİSİNİ GÖSTERİYOR
– PKOS tedavisinde beslenmenin önemi nedir? Nasıl beslenilmeli ve sporun etkileri neler?
PKOS’un ortaya çıkışına ve belirtilerin derecesine etki eden sebeplerin başında insülin metabolizmasındaki sorunların rol oynadığı düşünülmektedir. Bunu destekleyen bulguların başında kilonun veya bilimsel deyişle vücut kitle indeksinin fazla olmasının (obesite) adet düzenini dolayısıyla yumurtlama düzenini ve tüylenme artışının miktarını olumsuz etkilediği birçok bilimsel çalışma ile gösterilmiştir.
Yani, günümüzün problemlerinin başında gelen kötü beslenme ve obezitenin, genetik olarak bu altyapıya sahip olan genç kadınlarda adetlerin düzeninin bozulması ve buna ek olarak ciltte akne ve aşırı ve anormal tüylenmenin artması ile klinik tablo ortaya çıkmaktadır. Diğer bir deyişle beslenme hataları sendromun ortaya çıkışında tetikleyici ve durumu ağırlaştırıcı rol oynamaktadır.
Beslenmenin düzeltilmesi ve sporun eklenmesi ile kilonun yüzde beşinin bile verilmesi ile sendromu yaşayan kadınların bir bölümünde adetlerin düzene girmesini sağlamaktadır. Bu durum beslenme ve aşırı kilonun sendrom ile yakın ilişkili olduğunun bir diğer kanıtıdır.
POLİKİSTİK OVER SENDROMUNA NASIL TEŞHİS KOYULUR?
Polikistik over sendromu için şu an kabul edilen tanı kriteri şöyledir:
– Yumurtalıkların ultrason incelemesinde polikistik görünümde olması,
– Anormal tüylenme (hirsutismus) veya buna sebep olan androjen hormon artışı
– Adet kanamalarının gecikmeli olması veya ilaçsız olmaması olarak sayılan üç ana belirti grubundakilerinden ikisinin olması “Polikistik over sendromu” (PKOS) tanısının konulması için yeterlidir.
Sadece yumurtalıkların ultrasonda polikistik yapıda (yumurtalıklarda 2-6 mm çaplı küçük kist yapılı oluşumların en az 10-12 tane olması) görünmesi tek başına bir sorun değildir ve PKOS tanısı koymaya yeterli değildir. Bu durum beş kadından birinde görülebilir ve tek başına bir sorun oluşturmaz.
“DOĞUM KONTROL HAPLARI 5-6 AYDAN SONRA ETKİSİNİ GÖSTERİYOR”
– PKOS tedavisinde doğum kontrol haplarının kullanımı zararlı mıdır?
Tüylenme problemi yani “Hirsutismus” var ise ve sebep PKOS ise genel durumu uygun olan olgulara ilk seçenek olarak doğum kontrol hapı veya tüylenmeyi önleyen başka ilaçlar önerebiliyoruz. Birçok hasta doğum kontrol hapı kullanımının tüylenmesini artırdığını söyler, bu yanlış bir bilgi ve düşüncedir. Aşırı tüylenmenin başlıca tedavi seçeneği doğum kontrol haplarıdır. Yararı ancak 5-6 ay içinde daha belirgin hale gelir.
Evli ve çocuk istemeyen, düzenli adet görmek isteyenlerde kilo verilmesi ile adetler düzelmemiş ise doğum kontrol hapı yararlıdır. Kadınların endişe duydukları konulardan biri de daha sonra kısırlık nedeni olup olmadığı konusudur. Doğum kontrol haplarının böyle bir olumsuz etkisi yoktur.
Bu kadınlar adet göremiyorlar ise yumurtlama düzenleri sorunlu olduğu için çocuk istediklerinde yumurtalıkları uyaran ilaçlar vererek gebelik elde etmelerini sağlamak mümkün olur.
“NEDENİ GENETİK AMA YAŞAM TARZI KURTARICI OLABİLİR”
– PKOS’lu hastaların yaşam biçimi mi genetik mirasları mı bu hastalığa yakalanmalarında etkili?
Bu sendromun ortaya çıkış nedeni hastaların genetik yapılarıdır. Buna ek olarak, yaşam biçimi yani hareketsizlik ve aşırı kilolu olmak, durumu daha dirençli hale getirmektedir. Bu kadınlarda ileri yaşlarda tip 2 diabet riski de diğer kadınlara göre fazladır. Bu olumsuz durumlardan korunmak için yapılması gereken yaşam tarzı değişikliği, kilo kontrolü ve sporun yaşam boyu sürdürülmesidir.
Eğer dikkat edilmez ise insülin direnci ve obezite, kalp ve damar hastalığına yakalanma riskini de artırmakta ve yaşam süresini olumsuz etkilemektedir.
90’LI YILLARDAN İTİBAREN ARTIŞ GÖSTERDİ
– Hastalık 90’lı yıllardan itibaren, hareketsiz yaşam ve kötü beslenme ile artışa geçti mi?
Kesinlikle son yirmi yılda kötü beslenme, hareketsizlik ve obezitenin artması nedeni ile sendromun sıklığı değişmese bile tedaviye gereksinim duyan ve tedaviye oldukça dirençli hastaların sayısı artmaktadır.