Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde (PSM) gerçekleşen filmin galasına katılmak için Türkiye’ye gelen “Ertuğrul 1890” filminin yönetmeni Mitsutoshi Tanaka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Proje bana geldiğinde hem Japonya, hem Türkiye açısından, iki ülke için de çok önemli ve gerçek bir tarihi hikaye olduğu için mutlaka hayata geçirmek gerektiğini düşündüm” diye konuştu.
– “İlk kez Türk ekiple çalıştım”
Yönetmen Tanaka, Kushimato Adası açıklarında 618 mürettebatıyla batan Ertuğrul fırkateyninin hikayesini on yıl öncesine kadar bilmediğinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şunları söyledi:
“Biraz utanç verici ama ben bu dostluk hikayesini ancak on yıl önce öğrendim. Geminin battığı Kushimoto kasabasının belediye başkanı benim arkadaşım, ondan bir mektup almıştım ve ilk kez ondan öğrenmiştim bu güzel dostluk hikayesini.”
Türk sinemacılarla Japonya ve Türkiye ortak yapımı “Ertuğrul 1890” filmi sayesinde tanıştığına dikkati çeken yönetmen Tanaka, “İlk kez bu film sayesinde bir Türk ekiple çalıştım. Birlikte çalıştığım arkadaşlar gerçekten çok profesyoneller ve işlerini ellerinden gelen en iyi şekilde yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
Japon yönetmen Tanaka, Türk sinemasının son yıllarda dikkatini çektiğine işaret ederek, şunları aktardı:
‘Türk filmleri son yıllarda birçok uluslararası festivalde ödül almaya başladı. Güzel ekiplere sahip olduğunu gördüğüm için bundan sonra da Türk sinemasının dünyada daha çok tanınmaya ve yükselmeye başlayacağını düşünüyorum.”
“Ertuğrul 1890” filminin bir başlangıç olmasını istediğini dile getiren yönetmen Tanaka, “Film sayesinde Türkiye ile kurulan ilişkinin bitmesini istemiyorum. Türkiyeli sinemacılarla umarım bundan sonra da ortak projelere imza atarız, bu beni çok mutlu eder” dedi.
– “Kültürlerimiz birbirine benziyor”
Dünya sinema tarihinin ilk Türk-Japon ortak yapımı filmi için çalışırken Türk ve Japon insanının ortak özellikleri olduğunu gözlemlediğini vurgulayan yönetmen Tanaka, şunları anlattı:
“Türklerin de Japonlar gibi bir şey üretirken ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan insanlar olduğunu gördüm. Daha önce Japonya’dan Türkiye’yi izleme fırsatı bulmuştum ama birlikte çalışınca duygu ve düşüncelerimizin, kültürümüzün birbirine çok benzediğini hissettim.”
Japon yönetmen Tanaka, dünyanın pekçok ülkesinde savaşlar ve düşmanlıklar yaşandığına değinerek, şöyle konuştu:
“Bir kötülük diğer bir kötülüğü tetikliyor. Savaşlarla dolu bir dünyada biz bir dostluk filmi çektik. Bu, 125 yıl öncesinde başlayan bir dostluk. İlk olarak Ertuğrul fırkateyni Japonya’ya geliyor ve dönüşte bir felakete yakalanıyor. Hiçbir çıkarı olmadan zor durumdaki insanlara yardımcı olan Japonları anlatıyoruz. Yine aynı şekilde İran, Irak savaşında bu sefer Türkler Japonları hiçbir çıkar gözetmeksizin kurtarıyor. Bizim filmde aslında bütün dünyaya vermek istediğimiz mesaj bu. Bu filmle, Türkiye ve Japonya olarak biz bütün dünyayı dostluğa davet ediyoruz.”
“En büyük arzum, bu film sayesinde Türkiye ve Japonya arasındaki dostluğun ve barışın bütün dünyaya yayılması” diyen yönetmen Tanaka, “Ertuğrul 1890” filminin iki ülke arasındaki dostluğun daha da derinleştirmesini ve izleyen herkese barış getirmesini dilediğini sözlerine ekledi.
News
