Guatra ameliyatsız tedavi edilirmi

Tıbbi ismi “Hipertiroidi” olan, halk arasında da “Zehirli Guatr” olarak bilinen bu hastalığın radyoaktif iyotla kesin ve kalıcı bir şekilde tedavi edilmesidir. Guatrın, “zehirli” olmayan bazı türlerinde ise de bu tedavi kullanılmaktadır. Guatr, vücudun boyun bölgesinde yer alan ve hormon salgılama görevini üstlenen tiroid bezinin iltihaplanması ve tümöral olmayan hastalıklarının genel ismidir. Tiroid bezinin yapısındaki bozulmaların tipine ve tiroid bezi fonksiyonun durumuna göre sınıflara ayrılır. Erkek-dişi, iç-dış guatr ifadeleri halk tarafından kullanılır. Kişinin boyun yapısına göre bezin büyümesine dışarıdan bariz bir şekilde görünüyorsa (zayıf ve boynu uzun olanlarda görülür) buna dış guatr denilir. Tiroid bezinin büyümesi görünmüyorsa (şişman ve boynu kısa olanlara görülmez) buna da iç guatr denilir. Ameliyattan sonra tekrar nükseden hastalarda dişi guatr, tekrar etmeyenlere de erkek guatr denilir. Eğer bezin belli bir kısmı çıkarıldıktan sonra ihtiyacı olan hormon dışarıdan verilmezse iç dengeler devreye girerek beyin aşırı TSH salgılar. Bu salgı tiroid bezini uyarı göndererek büyümesine neden olur. Tekrar büyüyen tiroid bezine de dişi guatr denilir. Halk arasında söylenen “dişi-erkek” ya da “iç-dış” gibi sınıflamalar bilimsel temele dayanmadığı için guatr cerrahileri ve tiroid cerrahileri bu söylemlerden kaçınır. Hipertiroidi, tiroid glandının fazla çalışmasına bağlı olarak tiroit hormonlarının aşırı fazla miktarda salgılanması sonucunda ortaya çıkan klinik tabloya verilen isimdir. Tirotoksikoz, değişik sebeplerle örneğin fazla miktarda tiroid tableti alınması ya da tiroidlerde olduğu gibi tiroid depolarından kana ani bir şekilde tiroid hormonlarının boşalması sonucu kanda tiroid hormonlarının yükselmesine verilen isimdir. Bu karşılaşılan her iki durumda da klinik olarak aynı tablo ortaya çıkar. Ülkemizde en sık rastlanan hipertiroidi nedeni ise Basedow-Graves hastalığıdır. Ayrıca guatr özellikle kadınlarda arasında oldukça yaygın görülmektedir. Guatr cerrahilerinin yaptığı çalışma göre guatr tanısı, tiroid bezinin elle muayenesi, ultrason ile tiroid bezinin iç yapısının görülmesi, kanda tiroid hormonlarının düzeyinin saptanması, gerekirse tiroid sintigrafisi ile fonksiyon dağılımının görülmesi ile yapılabilir. Bu durumlarda kanser kuşkulu nodül varsa iğne biyopsisi yapılır. Daha önce sözü edilen belirti ve semptomların bir kısmının bulunması, tiroid hormon düzeylerinin yüksek olması ve düşük TSH düzeyi ile hipertiroidi tanısı oldukça kolay bir şekilde konulabilir. Radyoaktif uptake testi ve tiroid sintigrafisi ile hipertiroidi nedenleri arasında da ayrıca başka bir tanı yapılabilir. Ayrıca tanı yapılabilmesi oldukça önemlidir. Çünkü hipertiroidi nedenine göre değişik tedavi yöntemleri mevcuttur. Bu tedavi yöntemlerinin doğru bir şekilde uygulanabilmesi için tiroid cerrahilerinin kontrolünde yapılması şarttır. Her iki cinsiyette ve her yaş grubunda görülebilir ihtimali vardır. Ancak gebelik, doğum ve hormon dengelerinin sık sık değişmesi nedenleri ile kadınlarda daha yaygın olarak görüldüğü saptanmıştır. Bazı bölgeler ve yörelerde daha sık görülebilir. Örneğin; Doğu Karadeniz ve İç Anadolu bölgesinde daha sıktır. Yeni doğan çocuklarda doğumdan hemen sonra hormonlar kontrol edilmelidir. Doğuştan bir eksiklik varsa sistemlerin gelişmesine (özellikle zeka gelişimine) engellemeden eksiklik tamamlanmalıdır.